Şişe mi Kartuş mu?
Yaz sıcaklarının
ortalığı cehenneme çevirdiği, trafik çilesinin şehri yaşanmaz
hale getirdiği bu günlerde yoldan geçen birine "Dolmakaleminde
kullanmak için şişe mürekkebi mi tercih edersin yoksa kartuşu
mu?" diye sorsanız, ekseriyetle alacağınız yanıtın benim
buraya yazabileceğim türden olmayacağına eminim. Ama biz
kalem/defter/mürekkep tutkunları için hayat başka bir mecrada
akar. Ve o mecrada sorunlar "normal" (buna sıradan da
diyebilirdim ancak dememeyi tercih ediyorum) hayatın sorunlarından
çok daha farklıdır. İşte bu nedenle, yeri ve zamanı mıdır
diye düşünmeden "şişe mi kartuş mu?" tartışmasına
dalıyorum.
Öncelikle tartışma
konumuzla ilgili internetten edindiğim bazı bilgileri vereyim.
Dolmakalem mürekkebinin tarihi, doğal olarak en az dolmakalem kadar
eski. Yani 10. yy'a kadar uzanıyor [1]. Halen dolmakalemlerimizde
kullandığımız su bazlı mürekkep 19. yy'da üretilmeye
başlanıyor ve pek de değişmeden günümüze kadar aynı şekilde
devam ediyor [2]. Değiştirilebilir kartuşlu mürekkep sistemine
sahip ilk dolmakalem patenti 25 Mayıs 1827'de Fransa'da alınıyor
[1]. Bundan sonra, farklı ülkelerde farklı tipte kartuşlu
dolmakalemler için alınan patentler birbirini izliyor [3]. Ancak
bildiğimiz anlamda tek kullanımlık cam veya plastik kartuşun
yaygın olarak piyasaya sürülmesi için 1950'li yılları beklemek
gerekiyor. Kısa sürede büyük kabul gören bu yenilik, aynı
döneme denk gelen tükenmez kalemin ortaya çıkmasıyla biraz
perdelense de, pratik ve temiz bir kullanım şekli sunduğu için
yaygınlaşmaya devam ediyor [1,4,5]. Günümüzde şişe mürekkep
üreten neredeyse bütün firmalar, aynı mürekkepleri kartuşların
da içine koyuyorlar. Ancak Noodler's mürekkebi üreten Luxury
Brands firması, ekonomik olarak
şişe mürekkebe nazaran dezavantajlı olması ve çevreye verdiği
zararlar nedeniyle dolmakalem kartuşu üretmeyi reddediyor [6].
Ebatlara ve mürekkep
miktarına bakıldığında, pek çok üretici Avrupa tipi standart
(uluslararası da deniyor) kartuşu tercih ederken, Parker, Lamy,
Sheaffer, Cross ve Waterman gibi büyük üreticiler kendilerine has
kartuş tipleri oluşturmuşlar. Ancak bunlardan bazılarının da
birbirleri ile uyumlu olduklarını belirtmekte fayda var. Standart
kartuşun kısa tipi (38 mm) 0.75 mm mürekkep kapasitesine sahipken,
uzun tipi (72 mm) 1.45 ml mürekkep alabiliyor. Şişelere gelince,
içindeki mürekkep miktarları hepimizin bildiği gibi 15 ml'den
başlayıp yukarı doğru çıkıyor. Ülkemizde sanırım en yaygın
kullanılan miktar 35 ml, ancak 50 ve 62.5 ml'lik şişelere de
sıklıkla rastlamak mümkün.
Bu bilgileri verdikten
sonra tartışmamızın özüne gelelim. Bir dolmakalem tutkunu olarak
her ikisini de kullanmak makul, ve hatta neredeyse hepimiz için
geçerli olanı. Ancak hangisi daha tercih edilebilir bir seçenek
sorusuna cevap vermek istersek, her iki seçeneğin artı ve
eksilerini belirlemek gerekiyor.
Şişelenmiş mürekkep
uzun dönemde kartuşa nazaran çok daha ekonomik, ayrıca daha fazla
renk seçeneğine sahip. Kimin ürettiğine bakmadan her marka ve
model dolmakalemle kullanmanız mümkün. Doldururken dolmakalemin
içinde oluşan mürekkep hareketi, kalemde az da olsa bir temizlenme
sağlıyor. Neredeyse her biri ayrı bir tasarım harikası çevre dostu cam
şişelerin yarattığı estetik duygusu ise inanılmaz. Son
zamanlarda yaygın bir ilgi alanı da, farklı renkte mürekkepleri
birbirleri ile karıştırarak yeni renkler elde etmek. Pratikte bunu
sadece şişe mürekkepler ile yapabileceğinizi yazmama gerek var
mıydı bilmiyorum. İşte şişe mürekkebin avantajları bunlar.
Uzun yolculuklar için taşınmalarının zor ve riskli olması, açık
güneş ışığına maruz kaldıklarında veya uzun süre
kullanılmadıklarında özelliklerini yitirebilmeleri, saklama koşullarının kartuşlara nazaran daha fazla itina gerektirmesi ise en önemli dezavantajları. Kaleminizi doldururken elinize
mürekkep bulaşmasını ben bir dezavantaj olarak görmüyorum (bu
sizi öldürmez, yıkarsanız geçer. Hem denizden korkan gemiye binmez değil mi?), ancak
bu durumu dezavantaj olarak görenlerin de olabileceğini kabul
ediyorum.
Kartuşlara gelince;
hemen her yerde bulunabilmeleri, pratik ve temiz kullanımları, kolay taşınmaları ve saklanmaları en önemli avantajları. Çoğunluğu plastikten yapıldığı için
çevreye verdikleri kalıcı zararlar, her tip ve model dolmakalemde
kullanımı engelleyen standart olmayan tipleri, uzun dönemde aynı
miktarda şişe mürekkebe göre çok daha pahalıya gelmeleri ise en
önemli dezavantajları olarak sayılabilir. Gerçi son dezavantajı,
şişe mürekkepleri bir enjektör vasıtasıyla kartuşlara
doldurarak gidermeniz de mümkün.
Şüphesiz yukarıda
saydıklarımın hemen hemen tamamı nesnel nedenler. Ama ben
biliyorum ki, hayatın her alanında olduğu gibi, bu konuda da
seçimler daha çok öznel nedenlere dayanıyor. Uzun süredir hem
kartuş hem de şişe mürekkep kullanan biri olarak, artık yavaş
yavaş sadece şişe mürekkep kullanımına yöneldiğimi
söyleyebilirim. Bu tercihimin nedeni, hem şişe mürekkebin
dolmakaleme daha yakıştığını, onunla daha fazla bütünleştiğini
düşünmem, hem de çocuklarıma daha az çevre sorunları olan bir
dünya bırakma gayretim. Ya siz hangi nedenlerle, hangisini
seçiyorsunuz? Bu konudaki düşünceleriniz eminim herkesin ilgisini
çekecektir.
Kaynakça:
[6]
http://noodlersink.com/"why-does-noodlers-fill-the-bottles-so-full"/
Çoğunlukla kartuş kullansam da mürekkebi çok seviyorum. Yeni mürekkep doldurduğum kalemle yazmayı çok seviyorum. Ancak pratik olması sebebiyle kartuş daha kullanışlı gibi geliyor. Mürekkep kullanmamın en önemli nedenlerinden biri de(evet çok renk çeşidi olmasına rağmen) fazla renk çeşidinin bulunabilirliği çok zor. Genelde Mavi, siyah ve kırmızı. Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık..
YanıtlaSilbende mürekkepleri karıştırarak yeni renkler elde etmeyi seviyorum özellikle kahverengi tonları çok yakışıyor
SilKartuşa şişe mürekkep dolduruyorum ben de. Çünkü senin de bahsettiğin gibi, pratik. Mürekkep şişelerim çalınır (Paranoyaklık, kabul ediyorum), işyerinde kırılır, aniden dolduramam diye evdee doldurup gidiyorum.
YanıtlaSilMürekkebe ve dolmakaleme ilgimizden ötürü zaten uzaylı gibi karşılanıyoruz, bir de mürekkepleri çıkarıp saatlerce doldursam nasıl tepki alırdım kim bilir:)
Ama umutluyum, bu bulaşıcı bir hastalık; yayacağız:)
Not: Mürekkep lekesine kurban olurum.
Ben de dolmakalem ile yazmayı seviyorum.Ama çevremde dolmakalem kullanan kimse yok. Mürekkepleri bile internet üzerinden temin edebiliyorum.Ama bu kültürü çok seviyorum.
Siltavsiyeleriniz için teşekkürler ben lamy nin turkuaz renginden vaz geçemiyorum şişe mürekkeplerde kullanmama rağmen lamy nin turkuazı benim insiyalim gibi oldu hatta yazdıklarıma bakmadan mürekkebin renginden kağıdın benden olduğunu anlar oldular.
YanıtlaSilBence dolma kalem kullanmak alışkanlıktan çok keyif
Bırakın mürekkep jakuzi köpüğü gibi aksıııın gitsin.
Merhaba osmiroid marka dolma kalemde edindim bir tane içinden küçük tip kartuş çıktı. uzun yani büyük tip kartuş kullanmak istiyorum.önereceğiniz başka bir markada olur ne alayım.
YanıtlaSilDolum yapmak önemli. taşmaması lazım :)
YanıtlaSilbenim merak ettiğim bir hususu var... kartuşlu dolma kaleme daha sonra piston alıp takmaya denersek uyar mı uymaz mı?
YanıtlaSilBen de şişe mürekkebinden yanayım, üstelik döniüştürücü kalemler yerine Pelikan gibi kendinden pistonlu kalemleri daha çok seviyorum. Pompalı kalemler bana yarım gibi geliyor. Diğerlerinde ise bir bütünlük var.
YanıtlaSilmuadil tonerler
YanıtlaSiliyi geceler arkadaşlar aranızda yeniyim. sormak istediğim bişey var. ben epoxy resin ve ahşap işleme ile uğraşıyorum. kendi dolma kalemimi yapmak istiyorum ancak iç mekanizmasını internette bulamadım. genelde çin kaynaklı sitelerde var. türkiyede nerde bulabilirim. yardımcı olursanız sevinirm. ancak foruma devamlı giremeyebilirim. bilgisi olan arkadaşlar mail atarsa çok mutlu olurum. iyi geceler. onurtavukcu@hotmail.com
YanıtlaSil